|
Lady Diana - asil budur! |
Devam niteliği
taşıyan günlerimin herhangi birini yaşıyorken, sabah uyanmış yine en huysuz
halimle kimseye ‘günaydın’ demeden önce “bugün ne yapsam acebaaa?” diye soru
zarflarına boğulmuştum. Hoş, artık evde ‘günaydın’ diyebileceğim kimse yok ya
neyse… Sabah sabah uyanmış yine abuk şeylere kafa yorarken midemin doyurulmaya
muhtaç olduğunu hissettim. Evet, emir büyük yerden mecbur kalkılacak!
Çift yumurtalı, bol
baharatlı omletimi yeşilliklerle süsledikten sonra, sanki harika bir şey yapmış
hissiyle televizyonun karşısına geçtim ve başladım o kanal senin bu kanal benim
dolaşmaya… Türlü magazin programı, sağlık programı derken herhangi bir kanalda
nihayet durdum. Dikkatimi çeken ilk durum, konuk kişinin enteresan bir şekilde
çok zarif bir bayan olmasıydı. Evet enteresan diyorum çünkü ortada ters giden
bir şeyler vardı. Henüz uyanmış olmanın verdiği mahmurlukla ekrana birkaç dakika
mal gibi bakakaldım. Kadın taş gibi hatta şarap misali, öyle kibar, öyle naif,
öyle asildi ki dönüp aynaya baksam bir daha kendime bakamıycam o derece! Fakat
kadında farklı bir durum olduğu her halinden belliydi. Derken, okkalı bir tokat
yemiş misali kendime geldim. Ekrandaki naif bayan ne yazık ki görme yetisini
zamanında kaybetmiş biriydi. Bu durum ilgimi daha çok çekti ve başladım
izlemeye. Kadın konuştukça düşünüp duruyor, görmeyen biri nasıl bu kadar
görgülü, bilgili olabilir diye kendi kendime hayretlere düşüyordum. Bir yandan
takdir ediyor, diğer yandan da dinledikçe kendimden utanıyordum. Derken birkaç dakika
içerisinde herşey gün yüzüne çıktı… Meğer bu kibar bayan hali zamanında
İngeltere’nin herhangi bir yerinde Ladylik dersi veren bir okula gitmiş, üstüne oradan
diploma almış… Tabi ben durur muyum “Benim neyim eksik lan!” diyerek, başladım
nedir ne değildir diye araştırmaya.
|
Grace Kelly |
Efendim, bu tip
okullar Avrupalı soyluların ya da kızlarının soylu olarak yetiştirilmesini isteyen
ailelerin ilgi gösterdiği bir okul türüymüş. 10-20 yaşlarında olan kızlar
genelde bu okullara gidip edep adap, kısacası adab-ı muaşeret öğreniyorlarmış.
Bana göre ise bu okulun diğer adı “nasıl zengin koca bulunur?” okulu ya, neyse…
Konu iyice ilgimi çekmeye başlamıştı, hoş neden merak ediyorsam gitmeye kalksam
zaten yaşım tutmuyor, yine iş başa düştü! “Bana bu kadar bilgi yetmez” diyerek
başladım araştırmaya, google'cım sağolsun hiç yormadı beni. O pencere bu pencere derken verilen derslere
şöyle bir göz attıktan sonra böyle bir okulun varlığı konusunda iyice karamsarlığa
düşmüştüm. Biri şaka yapıyor olmalıydı kesin. Konu başlıkları o kadar abuk ki,
bana böyle ders vermeye kalksalar bırak okuldan ayrılmayı üstüne oradaki
herkesi tokatlayıp “kendinize gelin lan manyak mısınız!” der, ardıma bakmadan
kaçarım. Lakin bunca araştırmadan sonra da kendimi orada hayal etmeden de
geçemedim…
|
Coco-Chanel |
Ders 1- Nasıl
şapırdatmadan, üzerine dökmeden, çatal bıçak kullanarak güzel yemek yenir?
Sol elimde çatal,
sağ elimde bıçak, karnım aç, önümde orta pişmiş haliyle bonfile ve karşımda da
lady olduğunu iddaa eden kadın… Ben aç olduktan sonra gerisi teferruat, afiyet
olsun Fulyacım… Otur, sıfır!
Ders 2- Kendi söküğünü bile dikebilen terzi.
Yahu, ben daha
sabah giydiğimi akşam dolabıma asamıyorken, kendi söküğümü nasıl dikicem? Boş
işler bunlar tutarım birini işte toplasın arkamı. Geç…
Ders 3- Partnerinin
ayağına basmadan dans edebilme dersi.
Koskoca topuklular
ayağımda daha iki adım atamazken, karşımdakinin ayağına basmamak zor zanaat.
Ayrıca ben niye dikkat ediyorum ki, o kaçsın benden. Hatta mümkünse beni ayaklarının üzerine alsın
havada dans edelim, çok iyi numara yaparım hiç çaktırmam ;)
Ders 4- Yenilebilir
yemek hazırlama dersi.
Allahım isme bak,
adında hayır yok bir kere… Yenilemeyen yemek mi olurmuş! Bana göre ‘yemek’ adını
taşıyan herşey yenilebilir. Saçmalığa bak, geç bunu da…
Ders 5-
Gevelemeden, tükürmeden adam gibi nasıl konuşulur?
Bak işte burada
sıkıntı var. Lafı çok gevelerim, hem de öyle böyle değil. Sırf cevabını almak
için aynı soruyu 5 farklı yerden sorar, cevaplamak istemediğim sorularla ilgili
de 5 geri takla atarım. Ama iyi bir yanım da var tabi, bunların hepsini
tükürmeden yaparım. '2' geçer not…
Ders 6- Toplu
yerlerde düzgün davranma dersi.
Toplum içinde veya
dışında hatta evde bile oturup kalkmasını iyi bilir, ağzımdan çıkan lafı
cımbızla seçerim. Tamam abartmış olabilirim, ama neyse ki bu konuda hiçbir sıkıntım
yok iddaalıyım! Bence bu dersi ben veriyim de millet hanım hanımcık hemde fıstık gibi bir hatun
görsün…
Ders 7- Erkekler
nasıl deli edilir, nasıl naz-cilve yapılır? dersi.
Yarama tuz basmayın
n’olur. Derdim çok bu konuda, hatta en son bir arkadaşım bana öyle bir laf etti
ki beynimden vurulmuşa döndüm “kızıııımm, sen yıllardır bizimle takıla takıla
iyice erkek gibi oldun, elinde tesbih eksik!” O cümleleri işitirken öyle bir
tokat indi ki suratıma, Osmanlı yanında ancak avucunu yalar! Ama intikamım acı
olacak…
Ders 8- Başa
ansiklopedi koyularak düzgün yürüme dersi.
Bana ansiklopedi
vız gelir, beton bile koysan yine düşer o kafamdan. Neden biliyor musun? Çünkü
kafatasım şekilsiz. Onu bunu bırak da güzel yürürüm vesselam, göz ucuyla da
olsa şöyle bir baktırırım kendime, ben değil valla onlar söylüyor…
Ders 9- Nasıl daha
güzel görünebiliriz, dersi.
Sanırım
aralarındaki en mantıklı başlık bu. Etrafımda gördüğüm kendini bilmez o kadar
kadın var ki, elimde olsa kollarından tutup alışverişe götürücem. Lakin çok
isterim ama yapamam imkanlarım kısıtlı, meşgul insanım ben! Otur, yıldızlı pek
iyi…
Son derse geçmeden
önce ufak bir açıklama yapmak istiyorum. Çünkü son madde öyle bir konu ki,
Ladylik Okulu denen zımbırtının ne kadar saçma bir şey olduğunu açıkça gözler
önüne seriyor. Yorumu ben yapmıyorum, size bıraktım asdfghjklasdfghjkl………………..
Ders 10- Boğularak
kimseye rezil olmamak için yüzme dersi.
Sevgiler...