Mayıs 27, 2012

Bira - Tekila



Kapısını daha ilk açtığınız andan itibaren buram buram bira kokusunun bedeninizi sardığı bir bar burası. Loş ışığın hakim olduğu, gözle gözün birbirini bulamayacağı köhne bir yer… Nemli ahşap döşemelerin arasında küflenmiş bir bar taburesi üzerinde oturuyorum. Sırasıyla gözüme çarpan içki şişeleri, envayi türden bardaklar… Benim önümde ise fıçıdan dolma bira, yanında tek limon dilimiyle tekila, biraz da tuzlu fıstık! Fonda bir tek bu parça çalıyor, başımı iki elimin arasına almış düşünüyorum. Diğer yandan ise hafifçe başımı kaldırıp etrafıma usulca bakıyorum “Acaba buradaki herkes benim gibi mi?” Meraklı gözlerle sorguluyorum hepsini teker teker, sanki bana hesap vermeleri gerekiyormuş gibi!  Tekrar önüme dönüyorum, tabureme biraz daha gömülüp biramdan bir yudum aldıktan sonra tekila shotımı atıyorum.
“Bu bar nerede?” diye merak ediyorsanız, fazla uzağa gitmenize gerek yok! Sadece kendinizi 75’lerde hayal edin. Eğer böyle hissediyorsanız şimdi müziğin sesini açın, gözlerinizi kapayın, o yer size gelir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder