Öğrencilik hayatım hakkında pek konuşmak istemesem de ne yazık ki geçmişimin o hain pençesinden bir türlü kurtulamıyorum. Tam unuttum derken yeni istisnalar karşıma çıkıyor, kendi kaidemi ne yazık ki yerle bir ediyor. Yine rutin sabah kahvaltılarımdan bir tanesiydi. Rutin diyorum çünkü mezun olduktan sonra her günüm birbirine benzemeye başladı. "Öğrenciyken böyle miydi lan....!" bak yine hatırladım. Neyse; çayımı yudumlayıp yine gazetelerin sadece magazin eklerine göz gezdiriyorken, bugün olsun şeytanın bacağını kırıp bir de normal gazeteye göz atayım dedim, atmaz olaydım.... Toplumumuzu bilinçlendirmek adına araştırma yapan bir grup gazeteci 'Kansere Neden Olan Yiyecekler' başlıklı bir yazı kaleme almış. Öğrenciliğimin pis günlerinden sonra kendimi arındırmak adına bir nevi 'Sağlıklı Yaşam' adı altında tüketilen yiyeceklere merak salmış biri olarak, bu yazıyı göz ardı edemeyecektim ve okumaya başladım... Satırlar ilerledikçe yüzüm gözüm bozarıyor, adeta kalp krizi geçirecek gibi oluyordum. Bir süre daha okudum, lakin bir satır daha okumaya takaatim kalmamıştı. Yazıda bulunan zararlı yiyecek ve içeceklerden en az 10'da 9'unu, kimini periyodik, kimini de devamlı olarak 5 sene boyunca tüketmiştim. Artık aklımı tek bir soru kurcalıyordu; "Ne yani ben ölecekmiyim?" Bu soru daha sonra hangisinden ne kadar tükettiğimi hesaplayarak "Ne kadar daha yaşarım?" şeklini, en sonunda da "Amaaan öleceksem cesedim bari yakışıklı olur lan!" halini almıştı. "Sikerler!" diyip gazeteyi bir kenara fırlattım. Artık kaderimle baş başaydım. Şu kısacık ömrümü nasıl değerlendireceğimin, bununla ilgili ne kadar masraf yapabileceğimin hesaplarını yapmak üzere elime defter ve kalemimi aldım. Bir süre düşündükten sonra ne yapacağıma karar veremezken birden ot gibi yaşadığımı farkettim ve kendime bir kez daha lanet okudum. Öte yandan annemin "Ne yapıyorsun kızım defterle? Bıkmadın mı okumaya?" sorusuna da verecek bir cevap bulamamıştım. Daha fazla iç sesimle birlikte kalırsam aklımı kaçıracaktım. Zaten azalan ömrümün kalan kısmını da yarım akıllı olarak geçirmeye hiç niyetim yoktu. Kızarmış ekmeğim, demlenmekten yanmış çayım ve küflenmiş eski kaşarımla yarım bıraktığım keyfime kaldığım yerden devam ettim...
Yüreğimi ağzıma getirmeye sebep olan maddeler;
- Aşırı alkol
- Tatlandırıcılar ve tatlandırıcı eklenmiş yiyecek ve içecekler (diyet)
- Füme, salamura besinler
- Aşırı tuzlu ve şekerli yiyecek, içecekler
- Yanmış, kömürlenmiş kırmızı et
- Kızarmış, yanmış, karamelize olmuş her türlü besin (kızarmış-yanmış ekmek, tost dahil)
- Trans yağları içeren kızartmalar, cipsler, fırın işi ürünler
- Küflü, nemli pul biber
- Küflenmiş kuruyemişler ve patatesler
- Nitrozamin içerikleri nedeniyle sosis ve salamlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder