Eylül 27, 2011

içkinin Halleri

Alkole zaafımın büyük olması Trakyalı biri olarak tabi ki tesadüf değil aksine kaçamadığım bir kaderimdir. DNA bileşenlerimin bunu bir ihtiyaç gibi algılaması ise kendimden çok genetiğimin suçudur. Bu yüzden bana ön yargılı yaklaşmayın, beni hor görmeyin aksine sevin, sayın bilin ki alkol alan adamdan zarar gelmez. Çünkü zararı anca kendisinedir. Sabah kalkınca pişmanlıklarla geçirdiği bir geceye söver. Başını duvardan duvara, yerden göğe vurur. Telefonunu eline dahi almak istemez. Çünkü yanlış kişiyi aradığını her ne kadar hatırlamasa da bilir. Lanet ederek güne başlamıştır, bir de siz vurmayın ona, aksine şefkat gösterin. Devamlı içen biri değilim, fakat önüme çıkan hemen her fırsatı değerlendiririm. Kendi piçlik yapıma uygun bir grup arkadaşımla birlikte periyodik bakıma girer gibi içki masasında buluşur, konsepte göre kendi ölüm şeklimizi hazırlarız. Bu konseptler gruptaki kişi kriterlerine göre değişir, fondaki müzik de o gün ki psikolojiye göre oluşur.

Konsept 1: Rakı Masası
Kültürümüzün en büyük nimetlerinden biri olan, benim de vatanında yetiştiğim çok saygı değer bir içki çeşididir rakı. Yaş ortalaması 7'den başlamasa da 70'e kadar her gruptan, her statüden insana hitap eder, dostlukları pekiştirir, sevgi yumağı oluşturur. Rakı masasını diğerlerinden ayıran özelliği ise en lezzetli mezesinin muhabbet olmasıdır. Bu sayede insanlar aralarında iyi iletişim, hatta etkileşim kurar (elektrik-trafo misali). Pek çok aşk bu masalarda alevlenip, ne yazık ki yine aynı şekilde sönmüştür. Suçlu olarak her ne kadar rakı olarak gösterilse de asıl kabahat insanın doğasındadır, nankörlüğündedir. Rakı onları buluşturduğu halde çiftler bulmuş da bunarlar. Bu konsepte eşlik eden müzik ritmi genelde fasıl olmakla birlikte, tek bir ud'u bulabilen öpüp başına koyar. Konseptin balıkla özdeşleşmesinin nedeni birbirlerini en iyi idare edebilen çift olarak görülmesindendir. Hatta Rakı&Balık ikilisinin dillere pelesenk olmasını neredeyse TSE bile tescilleyecektir. Sonuç olarak rakı candır, bir tanedir, eşi benzeri yoktur.


Konsept 2: Şarap Makamı
Şarap makamı diyorum çünkü bu içki türünün bir ucu yoktur. Ya çok elitler içer ya da çok sefiller... Bunun sebebi kendisini pek çok şekilde görmemizden kaynaklanır. Ekşisi, tatlısı, yıllanmışı; beyazı, siyahı bi de rose'u (ben ona yumuşatarak 'roooz' diyorum); ucuzu, pahalısı derken, bir de yanına en yakışacak peynir seçimi var tabi... En sonunda kafam karışınca "siktir et lan, gurme işi beni bozar" diyorum ve bütçeme en uygun olanını (Güzel Marmara; yani anlayacağımız dilde, Köpek Öldüren) alıyorum, sefilliğime bir sefillik daha ekliyorum.

Konsept 3: Ağır Abi Şekli
Bu konseptin en önemli davetlisi viskidir. Siyah gömlek-gri ceket ikilisini yapan ağır abiler barlarda locasını kapatır ve sırf şekil amaçlı bir şişe Chivas'ı yetmedi ikincisini masalarında sallandırır. Onların öyle durduğuna bakmayın Jack Daniels'ı hor gören bu abiler aslında en ucuzundan bir rus vodkasını kolay kafa yapıyor diye evlerinden çıkmadan önce içmişlerdir bile. Millet eller havaya koparken onlar önünde viskisi, yanında çukulatasıyla birlikte neredeyse kazık yutmuşçasına yerlerinden kıpırdamadan kasılır dururlar.



Konsept 4: Vodka & Redbull
Kokusuna dahi dayanamadığım bir içecek varsa o da kesinlikle redbulldur. Bunun nedeni henüz alkolle yeni tanıştığım zamanlara kadar dayanmaktadır. Toydum, küçüktüm, yeni yetmeydim resmen. Şekil yapacağım diye ne kadar içtiğimi ben de bilmiyorum, ama beni hastanelik edecek kadar içmiştim. Gözlerimi ambulans içinde üstüm başım kesilmiş halde açtım (çünkü üzerime ne olduğunu bilmediğim abuk kablolar bağlamışlardı). Yanımdaki doktor da bir şeye benzeseydi bari en azından yediğim iğnelere aldığım seruma içim yanmazdı. Vodka ne yazık ki benim literatürümde lanetli bir içkidir. Hiç sevmem kendisini, ama seveni de çoktur. Parti yapmak isteyen pek çok grup bu alkolü yanında türlü meyve sularıyla tüketir. Müzik tercihleri genelde pop, house olmak üzere techno, metal vb. olarak sıralanır. Vodkanın lugatında depresif takılmak yoktur. "Eğlenmek istiyorsan tüket beni" der bu alkol, acıya yer vermez. Sırf bu yüzden çok uzun zamandır kendisiyle bir araya gelemedim. Kaderime sıçayım!!

"Unuttuğum bir şey var lan" derken birayı bu kategoride gruplandırmadığımı fark ettim. Açıkçası nereye koyacağımı da düşün düşün bulamadım. Çünkü kendisi toplumumuzun büyük bir kısmında su niyetine dahi tüketilir, kısacası adam yerine koyulup pek de alkolden sayılmaz. Ne yazık ki bu noktada düşene ben de bir tekme vurup, "bira içmek hamallıktan başka bir şey değil" diyerek kendimi bir bok sanıyor, ardından parasız günlerimi hatırlayarak "kötü günlerimin en büyük dostu" diyip başıma tac ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder