Kasım 19, 2011

Yedigin içtigin senin olsun, bana gördüklerini anlat...


Yemek ve içmek eylemleri hayatımın büyük bir yerini kaplarken, onlara verdiğim değer ve önemi bir sevgiliye verseydim şimdiye mutlu, mesut hatta evli bile olurdum. Evli dedikten sonra en çok beklenen kelime olarak 'çocuklu'yla devam etmem gerekirken o sözcüğü söylemeye dilim varmıyor elimde değil. Biyolojik olarak hazırmış gibi görünsem de ruhum çocuk benim, nasıl çocuk doğurayım. Kendime hayret ederken yaşıtlarımın neredeyse ikinci çocuklarını doğuracağı gerçeğiyse beni benden alıyor, adeta tansiyonumu fırlatıyor. Doğru olan ben miyim yoksa onlar mı diye düşünürken ikimizin de çok uç noktalarda olduğunu farkettim. Annemin "okulun da bitti, mürüvvetini görsek fena olmaz" iğnelemeleri üzerine gösterdiğim gayret beni yemeye, içmeye üstüne gezmeye zorluyor. Aslında baskı yapmasalar belki çoktan birini bulmuş, belki de evlenmiş olurdum. Bu düşünceler içerisindeyken benden 5 yaş büyük bekar bir ablam olduğunu hatırlayınca "bana noluyo lan, önce ablam!" diyerek kendimden büyük bir fedakarlık yapıyorum. Zira ondan önce evlenmem aile içinde olmasa da akrabalar arasında büyük bir sansasyon yaratıp, üzerine de 3.dünya savaşı çıkarır. "Çok düşünceli kardeşim lan kahretsin!" diye kendimi telkin ettikten sonra, yediğim içtiğim ve gördüğüm yerleri anlatmak istiyorum.
Belli bir yaşını aşmış, mezun, bekar bir evladın ailede yarattığı gerginlik, ülkenin en güçlü elektrik trafolarındaki yüksek gerilimle eş değerdir. İşte böyle haller içerisindeyken, "ben daha gencim anne!" diyerek sonlandırdığım konuşmaların bana verdiği endişeyle, özgür yaşamım kısa sürede sonlanacakmış gibi düşünerek her anımı dolu dolu yaşamaya çalışıyorum. Böyle durumlar beni genellikle arkadaş buluşmalarına iterken, bu ortamlardan alkolün eksik olmaması da ayrı bir şanssızlığım olsa gerek. Ne güzel söylemişler, yediğin içtiğin senin olsun bana gördüklerini anlat... İyi güzel de, yiyip içtikten sonra alkolün verdiği sarhoşlukla gözlerinin önünde dönen dünya sana ne kadar etrafını gösterebilir ki? Sırf bu yüzden "bir daha içmiycem lan, bi bok anlamıyorum!" dediğim çok olmuş, ne yazık ki bir sonraki buluşmada  bu düşüncemi yine uygulamaya geçirememişimdir. Özel buluşmalar nedeniyle gidilen yerlerin sonunu genelde sızarak getirdiğim için "zararsız sarhoş" lakabım da arkadaşlarım tarafından yakıştırılan ayrı bir isim. Bu yüzden gezdiğim yerler çok olmasına rağmen, içmenin verdiği ayyaşlıkla gördüklerim kendi şehrimin sınırlarından pek öteye geçememiştir.

3 yorum:

  1. birde içmeseniz kim bilir neler çıkacak o kaleminizden :)

    YanıtlaSil
  2. peki sizin bu tatlılığınız nolcak? :)) yazdıklarınızı okurken sanki o anı yaşıyorum.. yüreğinize sağlık ;)

    YanıtlaSil
  3. çok çok teşekkür ederim :))

    YanıtlaSil