Kasım 21, 2011

Evlenmek Yok, Eglenmek de..


Bana kaderimiiiiinn bir oyunu mu buu.... gibi saçma bir giriş yaparak sözlerime başlamak istiyorum. Neden diye soracak olursanız, evlilik üzerine bu denli atıp tutarken, haftasonu üst üste iki tane düğüne gitmem kaderimin bana kurmak istediği bir tuzak gibi geliyor. Yukarıdakinden gelen sinyallerden midir bilemem ama bir şeyi 40 kez söylersen olurmuş diye bir laf vardır, söyleye söyleye olacak ondan korkuyorum. Bir daha söz konuşmayacağım...
Evlilik kurumunun kutsal olduğu toplumda yaşayan biri olarak, bu müesseseden bu kadar korkuyor olmam da benim tabiatımla ilgili bir durum olsa gerek. "Ben evlenemem tarzım değil" diye oraya buraya söylenirken, "Çok büyük konuşuyosun kızım hepimizden önce sen gidersen çok gülerim lan" diye etrafımdan baya laf işitmiyor değilim. Lakin "Hay dilimi eşek arısı soksaydı da böyle büyük konuşmasaydım" diyerek yiğitliğe bok sürdürmek olursa da, ardından aşırı azap çekerim ne yalan söyleyeyim. İşin komiği bu düşünceler arasında tur atarken bir de ne göreyim, "evlenmez, marjinal lan bu" diye arkasından konuştuğum kız bile bu haftasonu evlenmiş, Allah beni kahretmesin! Gün mü değişti, devran mı döndü de benim haberim yok acaba? Biri zamanla mı oynadı, geriye mi gittik de herkes teker teker evlenmeye başladı, yoksa benim yaşım mı gelmiş? Son ihtimali düşünmemek adına daha bir çok neden bulabilirim yemin ederim. Zira 22 yaşımı 2 sene boyunca yaşamış biri olarak, büyüdüğümü kabullenememem ayrı bir dava olsa gerek. Bunun nedeni 22'ye kadar hep girdiğim yaşı, sonrasında da hep doldurduğum yaşı söylememdir. Böyle saçma sapan şeylere kafayı yorarken etrafımın bu denli ilerlediğini farkedememem tabi çok normal bir şey olsa gerek. Fakat gerçekleri konuşmak gerekirse bu haftasonundan sonra anladım ki, aile baskı yapmasa bile arkadaş baskısı, üzerinde yıllarca konuştuğumuz 'mahalle baskısı'ndan daha beter bir şeymiş arkadaş! Şimdi hangi arkadaşımın düğününe gitsem, onlar nikah masasındayken kendilerine 'yapma etme, bak pişman olacaksın' dercesine bakışlar fırlatarak, ardından yaptığım abuklukların fayda etmediğini görünce de 'at artık imzanı, git bir an önce!' misali hareketlerle kendi çapımda eğleniyorum. Tabi ardından kurtlarımı teker teker dökmek de cabası... Şimdi bir kez daha söylüyorum eğer evlilik hakkında bir daha ileri geri konuşursam en kısa zamanda evleneyim! Sanırım kendim için bundan daha büyük beddua edemem.


Ps: Tabi bu sözü tek ayağım havada vermiş olabilirim... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder