öğrencilik hayatımın bana verilmiş tüm görevlerini tamamladığım şu günlerde, ben de ne yaptığımı gerçekten bilmiyorum... adı üstünde bu blog sadece "GÖSTERMELİK"
Ekim 12, 2011
Heyy!!! iliski, Sana N'oldu ?
Tarih tekerrürden ibaret derler. Onu bunu bilmem ama kendi tarihim tekerrürünün şans oyunlarıyla oynuyor, bıktım artık. Nasıl bir tarihim varsa hep aynı bokun değişik renklerine konuyor. Şanssızlığım bana türlü oyunlar oynarken akıp giden hayat ayrı bir yandan koyuyor. Tam kafayı çizmek üzereyken de hasret çektiğim yeni hayatım benden koşar adımlarla uzaklaşıyor. Ulan hayatım bile bana sırt çeviriyor, adeta surat yapıyor şerefsiz, ben şimdi kimlere dert yanayım, nerelere gideyim!
Bu millet gerçekten çakal olmuş. Kendilerince isim verdikleri 'yeni dönem ilişki' akımı ortaya çıkarmışlar. Kısacası arada anlayış falan kalmamış, almış başını gitmiş. Şimdi "nerede o eski bayramlar" dercesine bakıyorum etrafıma. Yeni nesil ilişkileri cidden anlamaya çalışıyorum. Anlam yüklemeye çalışıyorum ama aklım almıyor, ben çok geride kalmışım çoook. Dünyanın çivisi çıkmış resmen. İnsanlar arasındaki ilişkiler değişmiş değişmiş adeta bom bok olmuş. Erkeklerin kızlardan, kızların erkeklerden beklentisi abuklaşmış, enteresan bir hal almış. Eskiden böyle miydi? Kız tarafı naz yapar erkek kovalar. Sonra çıkarlar mutlu mesut yaşarlar, tabi bir süre(!) zaman geçtikçe bir taraf kaçar diğer taraf kovalar, bu denge de değişir tersine döner derken kedi köpek olup birbirlerinin ağzına sıçarlar ve nitekim ayrılırlar. Oysa şimdi böyle mi? Millet bir acayip olmuş, ne kızlar kaçıyor ne de erkekler kovalıyor kimin eli kimin cebinde belli değil. Birini buldum diyorsun, "işte bu!" diyorsun bir bakmışsın sevgilisi var, sana söylememiş. Öte yandan bir de utanmadan arkadaşın aşklarına yan gözle bakılması durumu var tabi o hepsinden iğrenç. Zaten var olmayan ya da olup yok olmaya yüz tutan saflığı insanlar bu şekillerle birbirinden çalıyor. Ben mi eski kafa kaldım millet mi modernleşmiş bu arada diye düşünürken, tek bildiğim gerçek hiç birinin bana uymuyor olması. Sanırım uzun zamandır sap takılmamın nedeni de bu. Bu değişim sürecinde ben nerede miydim? Tabi ki o sırada aptal aptal takılıp, önüme gelen bütün kısmetlere arkadaş gözüyle bakarak, yeni yalnız hayatıma adapte olmaya çalışıyordum. Hatta kendimi o kadar kaptırdım ki bütün arkadaşlarımla kanka modu takılarak resmen kendime bir fedai ordusu yarattım. Eski sevgililerimden birini dövdürmeye kalksam en az 30 kişi bulurum yemin ederim. Zira şu sıralar hayatıma fazlasıyla adapte olmuşken artık bir değişime ihtiyaç duyduğumu farkettim. Ama bu sefer de ilişkiler almış başını yürümüş, sanki mutasyona uğrayıp başkalaşmış. Güven denen şeyi ara da bul, nerede.... Denedim yani denemedim değil elim armut toplamıyor benim de, lakin son bir kaç teşebbüsümde elimin altından hep bir ex ya da yabancı sevgili çıktı. Şimdi kara kara düşünüyorum "ne bok yiycem" diye. Ya kocasız bir şekilde kariyer yapıp Ajda Pekkan misali bir dirilikle hayatımı sonlandıracağım, ya da bir şekilde bazı şeylere kulaklarımı kapatıp idare etmeye çalışacağım. "Siktir et yaa, ne uğraşıcam!" Her genç kızın zamanında öküze tapmışlığı vardır misali benim de yıllarımı çürüttüğüm bir gerizekalı oldu tabi. Bu saatten sonra bir öküze daha yıllarımı veremem. O yüzden mi, kariyerimi yaparım keyfime bakarım arkadaş !
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder