öğrencilik hayatımın bana verilmiş tüm görevlerini tamamladığım şu günlerde, ben de ne yaptığımı gerçekten bilmiyorum... adı üstünde bu blog sadece "GÖSTERMELİK"
Aralık 14, 2011
Bahtsız Bedevi
Doğmadan önce beni uyarsalardı "Sen terazi burcu doğacaksın, aşırı dengesiz olacaksın!" diye, muhtemelen birkaç ay daha bekler en azından yay, bilemedin oğlak burcu olurdum. Lakin sakalım yok ki dinleteyim kendimi. Hatta sakalımın olup olmayacağını bile danışmadılar. Oysa sorsalardı bana sırf "Bende şans olsa anamın karnından erkek doğardım!" dememek için erkek doğmayı tercih ederdim. Bu ara öyle bir lanet var ki üzerimde şanssızlıklar bütünü peşimi bırakmıyor. Adeta dört bir yanımı pamuklara sarıp sarmaladılar. Karşıma gelen her zorluk ve her engel için "Bu sondur artık daha fazlasına yüreğim dayanmaz" dedikçe, yukardaki sanki beni EKG'ye sokmuşçasına kalbimi sınıyor. Son 15 gün içerisinde başıma gelmeyen kalmadı; işsizlik, hastalıklar zinciri derken bir de ölümün çizgisinden dönüp gelmem son noktayı koydu haneme, hemde yıldızlı olarak... Kendimi o kadar çaresiz ve zavallı hissediyorum ki elimde olsa hacı, hocaya hatta üfürükçülere gideceğim. İnanıp inanmamak arasında git geller yaşarken yine dengesiz ve kararsızlığımın bir başka türünü sergiliyordum. Durumuma son noktayı yine annem koydu, "Fulya kızım bir hacı teyze varmış nefesi kuvvetli, hadi kalk gidelim bi okusun seni, sendeki bu şanssızlık bedevide bile yoktur, hadi kalk!". Oturduğum yerden annemin bana söylediklerini teker teker değerlendiriyordum. Dinlerin varlığını, neden ve nereden çıktığını sorgulayan bir kadın olarak annem bana, hacı hoca teklifinde bulunmuştu. Kendisi ya benimle dalga geçiyor ya da durumumun vehametini kavrayıp ciddi bir şekilde endişelenmeye başlamıştı. Şaşkın gözlerle anneme "Ciddi misin sen?" diye sorduktan sonra ikinci seçeneğin doğru olduğunu anladım. Üstümü giyinip yanıma şeker, tuz, su aldıktan sonra hacı teyzenin yolunu tuttuk. 'Nefesi kuvvetli' diye tanımlanan her insanı beynim, korkunç, üç harflileri olan, tek dişi kalmış canavar gibi belli standartlara oturtmuş olsa da gittiğimiz teyze hiç de öyle değildi. Süper babaanne desem daha doğru olur herhalde. Yanına oturdum, derdimin ne olduğunu sordu. Annemin beni oraya götürme nedeni başıma gelen bu denli kötü olaylardan sonra bir okuyup üfletme olsa da, teyze öyle sorunca "Koca bulamıyorum teyze, biri bana büyü yaptı herhalde, efsunluyum bi el atsana şu olaya!" dememek için kendimi zor tuttum. İnsanın fikri neyse, zikri de odur işte... "Nazar var üzerimde, şanssızlıklar peşimi bırakmıyor" dedim. Hacı teyze kendine göre sayfalarını karıştırıyor, dualar okuyordu. Bir yandan da üzerimde çok göz olduğunu söyleyip esniyordu. Lakin hacı teyze esnedikçe ben de esniyorum, elimde olsa kıvrılıp koltuğun köşesinde uyuyacağım o derece.
Hurafelere pek inanan biri değilim, fakat 'nazar' denen bir olgunun da var olduğunu düşünüyorum. Çünkü ne zaman biri bana karşı beğenisini söylese ertesi gün başıma birşey geliyor ya da zamanla etkisini gösteriyordu. Yapacak hiçbir şeyim kalmadığı için çözümü ben de hacı teyzede buldum ne yalan söyleyeyim. Burada da yaptığımın doğru bir şey olduğunu kesinlikle savunmuyorum. Ancak yukardaki kimseyi benim gibi çaresiz bırakmasın. Lakin son bir kaç haftadır öyle bahtsızım ki, bedevi bile benim yanımda şanslı kalır...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
ikizler olma ihtimalini gözardı etme bence fulya, ikizler olmak hayatın bana attığı kazıkların ilki bence:(
YanıtlaSilumarım her şey en kısa zamanda düzelir. ben sırf merakımdan gitmek istiyorum hacıya hocaya; ama bi yandan da cinler bana aşık olur peşimi bırakmaz diye korkuyorum hahah.
iyi gelir mi bilemiyorum açıkçası bende değişen pek bir şey yok şu an için eğer üç harfli bsy görürsem söylerim sana hahahah
YanıtlaSil